Milletvekili Meşhur Memmedov , “Asrın Anlaşması” Azerbaycan’ın yeni bir gelişme aşamasına girmesini sağladı
Ülker Piriyeva – Azerbaycan
Azerbaycan Parlamentosu Ekonomi Politikası, Sanayi ve Girişimcilik Komisyonu üyesi Milletvekili Meşhur Memmedov, Azerbaycan Temsilcimiz Ülker Piriyeva ‘ya verdiği açıklamada “Asrın Anlaşması” Azerbaycan’ın yeni bir gelişme aşamasına girmesini sağladı, diye tarihe not düştü.
Milletvekili Meşhur Memmedov , “Milli lider Haydar Aliyev, Azerbaycan’ı sürdürülebilir ve güçlü ekonomik kalkınmaya sahip bir devlet haline getirmek için en önemli adımı attı ve petrol stratejisini belirledi. Böylece bu strateji, yabancı yatırımcıların Azerbaycan’ın petrol sahalarının geliştirilmesine, ham petrol taşıma yollarının çeşitlendirilmesine, petrol gelirlerinin etkin yönetimine ve Azerbaycan devletinin yeni bir gelişme aşamasına girmesine katılımını sağladı” dedi.
O aynı zamanda – “Haydar Aliyev’in önderliğinde 20 Eylül 1994 tarihinde Azerbaycan devletinin siyasi, ekonomik ve stratejik önemine ilişkin en önemli anlaşmalardan biri – Hazar Denizi’nin Azerbaycan sektöründeki Azeri, Çırag ve Güneşli petrol sahalarının bir kısmının ortak geliştirilmesi ve üretim paylaşımına ilişkin bir anlaşma “Asrın Anlaşması” imzalandı.
7,4 milyar dolar değerindeki “Asrın Anlaşması”nda 7 ülkeyi – Azerbaycan, ABD, İngiltere, Rusya, Türkiye, Norveç ve Suudi Arabistan – temsil eden 11 uluslararası petrol şirketi – «Amoco, BP, McDermott, UNOCAL, SOCAR, Statoil, Lukoil Türkiyə Petrolleri, Pennzoil, Ramco ve Delta» katılmıştır. Kısa zaman içinde onlar, Yürütme Komitesi, Azerbaycan Uluslararası İşletme Şirketi ve Danışma Konseyi gibi çalışma yapılarını kurdular. Belirtmek isterim ki, Asrın Anlaşması 12 Aralık 1994’te Azerbaycan parlamentosu tarafından onaylandı.
Elbette, 20 Eylül 1994’te imzalanan “Yüzyılın Sözleşmesi” nin yabancı petrol şirketleri konsorsiyumunda Türkiye Petrolleri’ nin temsil edilmesi, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik işbirliğinin gelişiminin ilk büyük göstergesiydi.
Böylece, 7-8 Eylül 1998 tarihinde, Avrupa ve Doğu arasındaki ulaşım ve iletişim ilişkileri alanında önemli olan “Avrupa-Kafkasya-Asya-Transkafkasya” (TRASEKA) ulaşım koridoru programının desteğiyle 32 ülkenin katılımıyla ülkeler ve 13 uluslararası kuruluş Bakü’deki Büyük İpek Yolu’nun restorasyonu konulu uluslararası konferans, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın genişlemesine yeni bir ivme kazandırdı.
Kuşkusuz bu proje ile birlikte diğer ekonomik projelerin hayata geçirilmesine yönelik adımlar, özellikle de Hazar enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması alanında Azerbaycan ve Türkiye arasındaki işbirliğinin genişletilmesi, her iki ülkenin bölgede siyasi, ekonomik ve stratejik çıkarlarının sağlanmasına hizmet etmektedir.
Azerbaycan’ın petrol stratejisinin uygulanması, Türkiye ile stratejik ortaklığın daha da derinleştirilmesi açısından önemlidir. Hazar bölgesindeki aktif konumuyla öne çıkan ve her konuda Azerbaycan’ın müttefiki sayılan Türkiye devleti, devletimizin petrol rezervlerinin dış pazarlara olan güzergahı üzerinde yoğunlaştı.
Bu amaçla Türkiye hükümeti, Bakü-Tiflis-Ceyhan ana ihracat petrol boru hattı güzergahını ortaya koymuş ve boru hattının güvenliğini sağlamak için bir dizi teklifte bulunmuştur.
Genel olarak, Azerbaycan petrolünü Hazar Denizi’nden dünya pazarlarına taşımak için Dünya ekvatorunun 1/10 uzunluğunda petrol boru hatları inşa edilmiştir: Bakü-Novorossiysk (1330 kilometre), Bakü-Supsa (833 kilometre) ve Bakü-Tiflis-Ceyhan ana ihracat petrol boru hatları (1768 kilometre).
İstatistiklere bakarsak, 2020’nin başına kadar Azeri-Çırag-Güneşli bloğunun geliştirilmesine 36 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını görüyoruz ve blok 500 milyon ton petrol, 40 milyar metreküpten fazla bağlantılı gaz üreterek Azerbaycan hükümetine teslim etmiştir.
Şunu belirtelim ki, geçtiğimiz dönemde Azerbaycan sadece tedarikçi değil, aynı zamanda güvenilir bir tranzit ülke haline geldi.
Hazar Denizi’nin doğu kıyılarındaki ülkeler hidrokarbon kaynaklarını Azerbaycan’dan uluslararası pazarlara taşıyor. Ayrıca, Rusya şirketleri de Hazar sektöründen elde edilen petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan üzerinden uluslararası pazarlara taşımayı tercih ediyor.
Tabii ki Azerbaycan’ın uluslararası pazarlara katılımının artması ülkenin gücünü artırıyor” diye belirtti.